Japonya’da Koronavirüs Tedavisinin Mevcut İlaçlarla Geliştirilmesi
Japonya'da yeni koronavirüs hastalığını tedavi etmek için yöntemlerin geliştirilmesi devam etmektedir ve araştırmacıların mevcut ilaçları kullanarak klinik araştırma sonuçlarını Nisan ayı sonuna kadar görmeleri beklenmektedir.
Hükümet panelindeki uzmanların umudunu dile getirdiği bir ilaç, astım tedavisinde inhalerlerde kullanılan, bir tür steroid olan Ciclesonide'dir (Alvesco olarak pazarlanmaktadır). Kanagawa Bölge Ashigarakami Hastanesi'nde bir sağlık ekibi bu ilacı üç koronavirüs hastasına uyguladı. Bunlardan biri, 70 yaşlarındaki bir kadın, iki gün sonra ateşinin düştüğünü gördü ve pnömoni semptomları da düzeldi. Daha sonra test sonucu negatif çıktı ve sekiz gün sonra hastaneden taburcu edildi. Diğer iki hasta, 70 yaşlarında bir erkek ve 60 yaşlarında bir kadın, ilacı aldıktan sonra solunum cihazlarından çıkarılabildi. Şu anda bu ilacı yaklaşık 10 kişi alıyor.
Ulusal Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (NIID), yeni koronavirüs hastalığı COVID-19 olan hastalara, Orta Doğu Solunum Sendromu'nun (MERS)(Bu sendroma neden olan virüs de koronavirus ailesindendir.) tedavisinde bir başka etkiye sahip olduğu tespit edildikten sonra Ciclesonide'in verildiğini bildirdi. İlacın iltihabı kontrol ettiği ve virüsün çoğalmasını engellediği söylenmektedir.
Ayrıca test edilen bir diğer ilaç, Ebola virüsü hastalığının tedavisi için geliştirilen Remdesivir'dir. 16 Mart itibarıyla dokuz hastaya uygulanmıştır. Japonya Ulusal Küresel Sağlık ve Tıp Merkezi, bu ilacın etkinliğini test etmek için ABD ve diğer ülkelerle yapılan uluslararası ortak klinik çalışmalara katılmaktadır. Merkez yetkilisi Norio Omagari, sadece hastaların yapay solunum cihazları veya kalp-akciğer makinelerinde olduğu ciddi vakalarda kullanıldığını ve hiçbirinin ölmediğini söyledi.
Sıtmayı tedavi etmek için geliştirilen hidroksiklorokin (Plaquenil) benzer bir ilaçtır. 60'lı yaşlarında diyabet nedeniyle diyaliz tedavisi gören bir erkek koronavirüs hastalığı hastasına verildiğinde, 38 santigrat derecenin üzerindeki ateşi üç gün sonra düştü ve pnömoni semptomları da düzeldi. Virüs için negatif test elde edilirse hastaneden serbest bırakılması bekleniyor.
Odaklanılan bir ilaç daha, yeni grip türlerini tedavi etmek için kullanılan Favipiravir'dir (Avigan). Japonya'nın yaklaşık 2 milyon Avigan hapı stoğu var. Hafif ila orta şiddette semptomları olan yeni koronavirüs hastalarında ilacı kullanan klinik araştırma Mart ayında başladı.
HIV tedavisi ilacı Lopinavir / ritonavir (Kaletra) de 1 Mart'tan itibaren 54 hastaya uygulanmak üzere test edilmektedir. Bu ilaçların her ikisinin de virüsün hasta vücudunda çoğalmasını önlemede etkili olacağı umulmaktadır. Ancak, Japonya Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Bakanlığında ilgili bir kişi şöyle diyor: “Avigan’ı 70-80 kişiye verdik, ama virüs vücutta zaten çoğalmış durumdaysa bu ilaç o kadar işe
yaramıyor gibi görünüyor.” Ayrıca, hamile olabilecek kadınlar veya eşleriyle birlikte çocuk sahibi olmaya çalışan erkekler Avigan kullandıklarında, fetuste sonradan deformasyonlara sebep olabileceğinden dikkatli olunması gerektiği söylenir.
Bu ilaçlardan hiçbiri yeni koronavirüs hastalarında uygulanması için geliştirilmedi, ve COVID-19 hastalarında tam olarak kullanımı için devlet onayı gereklidir. Sağlık Bakanlığı’yla yakından ilişkili biri şöyle yorumluyor: “Klinik araştırma sonuçlarının bir araya getirilmesini Nisan’da görebiliriz, onayı ise en erken Mayıs’ta görebiliriz.”
Bu sırada Takaji Wakits, NIID yöneticisi, şöyle ekliyor: “Virüsün yerel yayılmasını engellerken, yaklaşık yarım yıl içinde tıbbi bir çözüm olasılığı göreceğiz.”
Hastalığı tedavi eden ilaçlara ek olarak, bir de enfeksiyonu önlemek için aşı geliştirilme umutları var ama aşı geliştirmesi çok miktarda paraya mâl oluyor ve uzun süre alıyor. “Ne hızda yaparsanız yapın, bir yılı bulacaktır.” diyor Tokyo Üniversitesinde Tıbbı bilimler enstitüsü profesörü Ken Ishii.
Bu arada, hem Japonya'da hem de deniz aşırı ülkelerde yeni koronavirüsü hızlı bir şekilde test edecek kitler geliştiriliyor. 16 Mart'ta tekstil ve kimyasal ürün üreticisi Kurabo Industries Ltd., küçük bir kan örneği kullanarak virüsü 15 dakikada tespit edebildiği söylenen bir Çinli firma tarafından geliştirilen test kitleri satmaya başladı.
Çin'deki testler, kitin virüssüz hastalarda %100 doğru olduğunu ve kite bağlı olarak virüslü hastalarda kullanıldığında %76 ila %82 arasında doğru olduğunu gösterdi. 10 örneği test edebilen bir kit 25.000 Yen den satılacak, ancak kitler kamu sağlık sigortası kapsamında değildir ve esas olarak araştırma ve
test organizasyonlarına satılacaktır.
Ayrı olarak, Yokohama City Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir mikrobiyoloji profesörü olan Akihide Ryo, yeni koronavirüsü hızlı bir şekilde tespit edebileceği söylenen bir prototip kiti yaptı ve hastanesinde altı COVID-19 hastasında test edildiğinde başarılı oldu. Üniversite ile ortak araştırma yapan Kanto Chemical Co., ayda birkaç bin kit üretmeye hazırlanıyor. Şimdiye kadar Japonya, bir araştırma laboratuarı kullanılmasını gerektiren ve altı saat kadar süren insanların boğazlarından veya burun boşluklarından alınan örneklere dayanan gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testlerine güveniyordu. Japonya bu yöntemle günde 2.000 teste
bile ulaşmadı. Test kitleri, buna karşılık, süreci hızlandırır ve seri olarak üretilebilir.
Bununla birlikte, herhangi bir test yönteminde dezavantajlar vardır. PCR yöntemiyle, virüs numunenin alındığı vücudun kısmında yaygın değilse, sonuç hatalı olarak negatif olarak ortaya çıkabilir, bu nedenle doğruluk oranının yaklaşık% 70 seviyesinde durduğu söylenir. Örneğin Yokohama Şehir Üniversitesi'nde geliştirilen hız testi kitleri ile, virüsün antikor eksikliği nedeniyle enfekte olduktan
sonraki yedi gün içinde tespit edilememesi mümkündür.
Test sonuçlarındaki yanlışlıkları azaltmak için, testlerin, koronavirüs ve diğer şüpheli semptomlardan kaynaklanan pnömoni semptomları olanlarla sınırlandırılması için çağrılar yapılmıştır. Yokoronma Şehir Üniversitesi Tıp Merkezi'nde koronavirüs hastalarını kabul eden acil tıp profesörü olan Ichiro Takeuchi, doktorların bir enfeksiyon olup olmadığını hızlı bir şekilde bilmek istediğini,
çünkü bu bilginin yayılmayı önlemek için önlemler alırken yardımcı olduğunu belirtti. Ancak test kitleri PCR testlerinin yerini tamamen alamaz. Takeuchi, "Testlerin uygun bir kombinasyonu, semptomlar ve benzeri faktörler geliştirmesinden bu yana geçen süreye bağlı olarak yapılmalıdır." Diyor.
KAYNAKÇA: https://mainichi.jp/english/articles/20200317/p2a/00m/0na/026000c